Birçoğumuz yazın günlük hayatta fondöten kullanmak yerine renkli nemlendiricileri tercih ediyoruz. Bir yandan yaz sıcakları, gün içinde terleme riski, hatta işten çıkıp havuza atlama ihtimali; diğer yandan bronzlaşmış ve belki normalden daha güzel görünen bir cilde sahip olmak bizi yazın yüzümüze kapatıcılığı yüksek ürünler sürmekten alıkoyuyor.
Derken sonbahar geliyor ve hava buz gibi olmaya yaklaştıkça bizim de fondötenlerle aramızdaki buzlar eriyor. Günler kısalıyor, havalar soğuyor, yüz makyajının yüzde kalabilme süresi artıyor... Bir süredir kullanmadığımız ürünleri çekmecelerimizin derinliklerinde aramaya başlıyoruz. Fondöten kullanımının arttığı sonbahar mevsimine hızlı bir giriş yaptığımız bu günlerde, size fondötenlerle ilgili birkaç önemli noktayı hatırlatalım dedik.
"Fondöten"in kelime anlamı "temel" ve gerçekten de makyajın temeli olduğunu söyleyebiliriz. Ne kadar güzel bir göz makyajı yapmış olursanız olun, kendi cilt renginizden açık ya da koyu renge bürünmüş bir surat ya da cilt tipiniz için yanlış seçilmiş bir fondöten bütün ilgiyi cildinize çekerken görüntüyü bozacak ve makyajın yapılma amacını tersine çevirecektir.
Ürünlerinizi tekrar kullanmaya başlamadan önce ilk iş fondötenlerinizin taze ve kullanılabilir olduğunu teyid etmek. Birçok kadın yazın güneşten korunsa bile kışa göre biraz daha bronz olduğundan -eğer kullanmayı tercih ediyorsa- farklı renkte fondötenlere yöneliyor. Güneşle olan beraberliğimiz azalıp da cildimiz kendi rengine doğru açıldıkça geçen kış kullandığımız ürünlere geri dönüş yapmaya başlıyoruz. Bu noktada, bir süredir kullanmadığınız ürünü tekrar elinize aldığınızda bozulmadığından emin olmanız çok önemli. Eğer ürünün kıvamında, renginde veya kokusunda bir değişiklik varsa vedalaşma zamanı geldi demektir. Unutmayın ki hiçbir fondöten, yüzünüze bozuk ürün sürmenize değmez! Çöp zamanı gelmişse, gelmiştir.
Gelelim yeni ürün alımına. Renkli makyaj ürünlerini alırken biraz daha keyfi hareketlerde bulunabiliriz ancak fondöten seçerken zevkimizi değil cildimizi dinlemek zorundayız. Cildimizin hem rengi, hem de tipi mutlaka göz önünde bulundurmamız gereken unsurlardır. En yakın arkadaşınızda çok güzel duran bir fondöten sizde kötü durabilir veya cildinizin çeşitli şekillerde bozulmasına yol açabilir. Fondöten seçimi çok kişiseldir ve herkesin cildi kendine özeldir.
Cildiniz yağlıysa su bazlı ve mat bitişli bir fondöten daha uygun olacaktır. Aksi takdirde gün içerisinde tüm yüzünüze aydınlatıcı veya yağ sürmüşçesine parlamanıza yol açabilir, hatta akne oluşumuna neden olabilir.
Cildiniz kuruysa nemlendirici özellikli bir ürün gün içerisinde cildinizin nemini korumasını sağlayacak ve pul pul kurumasını engelleyecektir. Yine de altına nemlendiricinizi sürmeyi unutmamalısınız!
Eğer daha önce kullanmadığınız bir fondöten alıyorsanız seçtiğiniz rengin yüzünüzün bütününde doğal durduğundan emin olmalısınız. Bazı yüzlerde belirli bölgelerde pigmentasyon daha fazladır. Mesela çeneniz yüzünüzün geri kalanından daha koyu olabilir veya burun kenarlarınız kızarma eğilimindedir. Böyle durumlarda seçeceğiniz ürün yüzünüzün ne en açık ne de en koyu bölgesiyle aynı olmalıdır; ikisinin ortasında ve cildinizi bir bütün olarak güzel gösterecek bir renge yönelmelisiniz. Aksi takdirde maske takmış gibi görünme riskiniz vardır.
Daha güzel görünmek ve daha iyi hissetmek için makyaj yaptığımızı unutmamalısınız. Fondötenin de iyisi şişesinde değil, yüzünüzde belli olur.
Önerilerimi altta ekledim..
Sevgiler..