Hassas ciltler çok ince ve narin yapılarından dolayı çabuk kızaran, hırpalanması kolay, her şeye tepki veren, sıklıkla alerjik ciltlerdir. Kılcal damarları yüzeye çok yakın görünür. Temizlenmesinde yumuşak sütler, nemlendirilmesinde bağışıklılığı destekleyci kremler kullanılması şarttır.
1. Sadece "hassas ciltler" için üretilmiş ürünler kullanın
Kimyasal kokular, koruyucular ve kuvvetli sentetik renklendiriciler kullanılmış kozmetiklerden kesinlikle kaçının. Makyaj malzemenizi ve cilt bakım ürünlerinizi, kimyasallardan arınmış, petrol türevleri, alkol gibi cildi tahriş etmeyen içerikleri garantilenmiş "organik "markalardan seçin.
2. Güneşten ve rüzgarlı havalardan kaçının
Güneş ve rüzgar hassas cilt üzerinde yanık oluşturur ve çatlamasına sebebiyet verir. Direkt güneşe çıkmayın. Çıkacağınız zaman mutlaka SPF içeren koruyucu kremlerinizi sürün ve şapkanızı takmayı unutmayın.
3. Ne yediğinize dikkat edin
Bazı besinler ciltte yanma yapabilir ve alerjiye sebebiyet verebilir. İnek sütü ve ürünleri, yumurta, kabuklu deniz ürünleri, yerfıstığı, marine edilmiş etler, asitli yiyecekler, aşırı baharatlanmış yağlı/şekerli yemekler yaygın alerjenlerden bazılarıdır. Teknoloji geliştikçe besinlere eklenen katkı maddeleri de çeşitleniyor. Bunlar da çeşitli alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Katkı maddeleri arasında önemli yer alan sülfitler çok sayıda yiyecekte (turşu, patates cipsi), alkollü içecekte ve ilaçta bulunuyor.
4. Stresi azaltın ve bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirin
Artık araştırmalarda çok net bir sonuca ulaşıldı. Zayıf bağışıklık sisteminin oluşmasında yüksek stresin çok net etkisi var! Gerekiyorsa temel vitamin ve minerallerden destek alın. Yeterli uyuyun, uykusuzluk metabolizmayı zayıflatır. Spor yapmanız bünyeye çok yardımcı olur. Ve en önemlisi stres seviyenizi düşürmek için elinizden geleni ardınıza koymayın. Seçim sizin: Dans, kır yürüyüşleri, meditasyon, dostlarla vakit geçirmek, müzik aleti çalmak, şiir dinletileri, konserler vs.
Sabun yüzyıllardır kirleri temizlemek için kullanılan bir kozmetik. Eskilerde, yakılan bitki kökleri, keçi yağı ve kireç taşı ile yapılan sabunlar yeni teknolojiler bulundukça daha kokulu, renkli ve kıvamlı üretilmeye başladı.
Bütün sabunlar herhangi bir yağın alkali bir madde ile (kostik, -sodyum hidroksit- potasyum) karışımından yapılır. Hayvansal yağlar, pamuk yağı, hindistancevizi yağı, zeytinyağı...
Bitkisel yağlardan yapılmış olanlar suda daha kolay köpürür. Hayvansal yağlardan yapılmış olanlar daha serttir ve suya dayanıklıdır.
Sabunu suya temas ettirdiğinizde su ve yağ moleküllerini çeker, kiri sarar. Suyla duruladığınızda yüzeydeki kiri tutup atmış olur. İşlemesi bu kadar basittir.
Kullandığınız suyun sert yahut yumuşak olması, kullandığınız suyun sıcak/soğuk olması da kimyasal olarak sabunun köpürmesini etkiler. Dolayısıyla \'kir sökücü\' işlevi olan sabunun klorlu suyla kullanımında daha çok köpürür, deri daha çok gerilir.
Cilt temizliğinde sabun seçimi
Erişkin insanların cilt pH'ı 4,5-6,5 arası değişir. Değeri pH 9 civarı olan klasik sabunlar, yüzümüzü yıkadığımızda derinin pH'ını yükseltir, cildi kurutur deri gerilir.
Yüz temizliği için \'özel\' üretilen sabunlara gliserin, lanolin, parafin, shea yağı vb. maddeler eklenerek nemlendirici özelliği artırılır. Laktik asit yahut sitrik asit eklenerek pH değeri sizi rahatsız etmeyecek olan 5-7 civarına çekilir.
Bu sebeple eğer cilt temizliği için üretilmiş bir sabun seçecekseniz pH değerini ve içindekileri bilmeniz gerekir. Her sabun cilde kötü etki yaratmaz. Yeter ki zengin yağlardan elde edilmiş olsun ve pH değeri size uygun olsun.
Bazı sabunların diğerlerine kıyasla daha pahalı olma sebebi içeriğinin özenle hazırlanmış olmasıdır. Yoksa evde sabun yapmak çok basit bir iştir ama deriye dost bir sabun üretmek için asit oranının çok iyi ayarlanması gerekir.
Sabun içeriğini okurken selüloz türevleri görürseniz biliniz ki kayganlık ve kadifemsi bir doku vermek için formüle eklenmiştir. Güneş kremlerinden aşına olduğunuz titanyum dioksit de sabununuzun rengini beyazlatmak için ilave edilmiştir.
Bu katkıların cildinize bir zararı yoktur. Size düşen tek görev, yüzünüzü sabunladıktan sonra cildi kurulayıp hemen bir tonik uygulamaktır. Tonik, cildin doğal pH'ını hemen kurmasına yardım eder, canlandırır, yatıştırır ve yüzünüz serumu/kremi %100 emmeye hazır hale gelir.
Sivilce tedavisi sonrası mutlaka kullanmanız gerekenler:
Hassas ciltler için üretilmiş bir temizleyiciyle sabah ve akşam makyaj yapsanız da yapmasanız da temizlemek. Alkolsüz bir tonikle toniklemek.
Derinin alt tabakasında nemi depolayacak bir serum.
Güneş ışınlarının lekelenme ve hassasiyeti artırmasına karşı mutlaka "SPF içeren" bir nemlendirici.
Gece siz uykudayken yenilenen hücrelerin sağlıklı bir cilt oluşturması için destek bir gece kremi.
Haftada bir kez granülsüz bir peelingle ölü eski tabakayı atmak ve ardından yenileyici,nemlendirici bir maske uygulaması.
Şimdi alta size uygun ürünleri ekliyorum.
Sevgiler...