Nemi eksilen deri, eskiyen hücrelerin yerine yenilerini üretecek gücünü gitgide kaybeder.
Dış etkenlerden daha çabuk hırpalanır ve sonuçta cansız, mat, minik çizgilerle kaplı, diriliğini kaybetmiş yorgun bir yüzeye sahip olur. Alt tabakada da durum farklı değildir.
1. Sadece "hassas ciltler" için üretilmiş ürünler kullanın...
Kimyasal kokular, koruyucular ve kuvvetli sentetik renklendiriciler kullanılmış kozmetiklerden kesinlikle kaçının. Makyaj malzemenizi ve cilt bakım ürünlerinizi, kimyasallardan arınmış, petrol türevleri, alkol gibi cildi tahriş etmeyen içerikleri garantilenmiş "organik "markalardan seçin.
2. Güneşten ve rüzgarlı havalardan kaçının...
Güneş ve rüzgar hassas cilt üzerinde yanık oluşturur ve çatlamasına sebebiyet verir. Direkt güneşe çıkmayın.
Çıkacağınız zaman mutlaka SPF içeren koruyucu kremlerinizi sürün ve şapkanızı takmayı unutmayın.
3. Ne yediğinize dikkat edin...
Bazı besinler ciltte yanma yapabilir ve alerjiye sebebiyet verebilir. İnek sütü ve ürünleri, yumurta, kabuklu deniz ürünleri, yerfıstığı, marine edilmiş etler, asitli yiyecekler, aşırı baharatlanmış yağlı/şekerli yemekler yaygın alerjenlerden bazılarıdır.
Teknoloji geliştikçe besinlere eklenen katkı maddeleri de çeşitleniyor. Bunlar da çeşitli alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Katkı maddeleri arasında önemli yer alan sülfitler çok sayıda yiyecekte (turşu, patates cipsi), alkollü içecekte ve ilaçta bulunuyor.